Yozgat

Yozgat


Yozgat, İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi arasında geçiş noktası oluşturmaktadır. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Yozgat, Anadolu Halk Edebiyatının zengin ürünlerini barındırmaktadır. Yozgat ilinde yazlar sıcak ve kurak kışlar ise yağışlıdır. Yaz ile kış, gece ile gündüz arasında çok küçük ısı farkı vardır.İlin asıl adı "Bozok" olup,zamanla Yoz olarak değiştirilmiştir.Atatürk, Yoz yerine "gat" katalim demiş ve böylece "Yozgat" olmuşdur.Oğuzların; "Bozok" koluna mensup Türkmenlerin bu bölgeye akınıyla birlikte, yöre "Bozok" ismiyle anılmıştır. 1800'lü yıllara doğru bu ismin yanı sıra "Yozgat" adı da telaffuz edilmiştir.
"Yozgat" adının menşei konusunda ise, değişik söylentiler ileri sürülmektedir. Bir rivayete göre, Yozgat Saray Köyü'nden (bugün itibariyle kasaba) itibaren aşağıdan yukarıya doğru kat kat yükselmektedir. Bu kat kat yükselişindin ve rakımının yüksekliğinden dolayı önceleri "Yüz kat" denmiş, zamanla bu isim söylene söylene "Yozgat" halini almıştır.İlin ekonomisi büyük oranda tarıma dayalıdır.İlde yoğun olarak, tahıllar ve baklagiller yetiştirilmektedir.İl ekonomisinde tarımın yanı sıra hayvancılıkta önemli bir gelir kaynağıdır. Bozkırların geniş yer kaplaması küçükbaş hayvancılığın yaygınlaşmasına ortam hazırlamıştır.


Tarih
Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerindendir. Yozgat’ta sırası ile M.Ö.1650-1460 Eski Hitit Krallığı dönemi,M.Ö. 1460-1170 Hitit İmparatorluğu dönemi, M.Ö. 1170-676 Frigler Dönemi, M.Ö.676-600 Kimmerler Dönemi, M.Ö. 600-546 Lidyalılar dönemi, M.Ö. 546-334 Kimmerler dönemi, M.Ö.334-285 İskender ve Diadoglar dönemi, M.Ö. 285-85 Galatlar dönemi, M.Ö. 85-M.S. 395 Roma İmparatorluğu dönemi, M.S. 395-1075 Bizanslılar dönemi, M.S. 1075-1318 Anadolu Selçukluları dönemi,M.S. 1318-1398 Beylikler dönemi, M.S. 1408-1923 Osmanlı İmparatorluğu dönemi yaşanmıştır.

Coğrafya
İç Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri arasında bir geçiş alanı oluşturan Yozgat topraklarında zengin bir yaban hayatı vardır. Özellikle Merkez İlçe, Akdağmadeni, Karanlık Dere, Çekerek ve Çayıralan yöreleri kanatlı ve kanatsız av hayvanları bakımından oldukça zengindir. Yozgat’da İç Anadolu’nun karasal iklimi egemendir. İl alanının önemli bir bölümünü kaplayan Bozok platosu, güney ve kuzey Anadolu taş sistemleriyle deniz etkilerine kapatılmıştır. Bu nedenle yazla kış ve geceyle gündüz arasında ısı farkları yüksektir. Bu sert iklim koşulları Yeşilırmak havzasına giren Çekerek Vadisinde biraz yumuşamaktadır. Bu kesimlerde az da olsa Karadeniz iklimi etkileri görülür.Yozgat ilinin ilçeleri; Akdağmadeni, Aydıncık, Boğazlıyan, Çandır, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent, Sarıkaya, Sorgun, Şefaatli, Yenifakılı ve Yerköy’dür.
Akdağmadeni: Yozgat’ın doğusunda yer alır. Akdağmadeni ve köylerinde yer alan tarihi eserler arasında 13. yüzyılın ilk yarısında yaptırılan Behramşah Kalesi, 15. yüzyıla tarihlenen Ali Çelebi Türbesi ve Mahmut Çelebi Türbesi ile kesme taştan yapılan bir kilise vardır.
Çayıralan: Yozgat’ın güneydoğusunda yer alır. Çayıralan’da yer alan tarihi eserler arasında, 1855′e tarihlenen Çerkez Bey Türbesi ve hemen yanında bulunan, 1152 yılında yaptırıldığı tespit edilen Kubbeli Cami ile Çokradan Köyü Cami vardır.
Sarıkaya: Sarıkaya ilçesi Yozgat’ın güneydoğusunda yer alır. Şifalı kaplıcaları ile tanınan bu ilçede Roma sitili yapılara, büyük taşlarla örülü duvar kalıntılarına sık sık rastlanmaktadır.
Saraykent: Saraykent ilçesi Yozgat’ın doğusunda yer almaktadır. İlçe merkezine 1 km. mesafede bulunan sıcak su kaplıcası şifa arayanlara hizmet vermektedir. İlçede çok sayıda mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların Bizans dönemine ait olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, 1221 yılında Valide Sultan Mahperi Hatun tarafından yaptırılan, Çinçinli Sultan Hanı ilçe merkezinin 16 km. kuzeyinde yer almaktadır.
Sorgun: Sorgun Yozgat’ın doğusunda bulunmaktadır. İlçe sıcak su kaynakları bakımından zengindir. Ayrıca, Sorgun’da Salih Paşa tarafından 1813 tarihinde yaptırılan Salih Paşa Camii bulunmaktadır.
Yerköy: Yerköy ilçesi Yozgat’ın batısında yer alır. Saray Köyünde bulunan Saray Köyü Çapanoğlu Camii 1765′ de Kapucubaşı Çapanoğlu Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 

Sportif Aktiviteler
Doğa Yürüyüşleri
Aydıncık İlçesi Kazankaya Vadisi rafting, trekking ve doğa yürüyüşü alanı olarak, Yahyasaray Barajı Gölü, Gelingüllü Barajı Gölü su sporları ve olta balıkçılığı amacıyla kullanılacak alanlardandır.
Avcılık
Çamlık Milli Parkında bulunan domuz ve il genelinde yaşayan güzel keklik, toy, bıldırcın, tilki gibi hayvanları av sezonu boyunca avlanabilir.

Ne Yenir?
Yöre beslenmesi büyük ölçüde buğday ürünlerine, unlu yiyeceklere dayanmaktadır. Bulgur, yarma ve düğürcük hemen hemen her türlü yemeklerde ve çorbalarda kullanılır. En önemli yemekleri, Arabaşı, Madımak, Testi Kebabı ve Yozgat Tandır Kebabıdır.

Yapmadan Dönme...
Çamlık Milli Parkını görmeden,
Testi Kebabı, Tandır Kebabı yemeden,
Arabaşı içmeden,
Seyahati 10-15 Haziran tarihlerine denk getirip Sürmeli Festivalini izlemeden,
Dönmeyin...

Akdağmadeni Ormanları

Çok geniş bir alana yayılan,içerisinde çam,meşe ve değişik ağaç türleri temiz soğuk suları,çeşitli av hayvanlarıyla ünlü bir bölgedir.
Bu bölge bahar aylarından başlayarak büyük bir hareketlilik gösterir.
Bölge insanlarının yaylalarına gidişi yaz ve bahar aylarını yaylalarında geçirerek havaların soğumasıyla yaylalardan göçleri bu yöreye ayrı bir güzellik katmaktadır.
Sıcak havalarda çevreden gelen insanlar soğuksu pınarlarının başında eğlenerek vakit geçirirler.

Kadıpınarı;

Akdağ ormanları içerisinde çok geniş bir alana yayılan çam, meşe ve çeşitli ağaç türleri, temiz soğuk suları ve çeşitli av hayvanları bulunan bir bölgedir.
Akdağmadeni İlçesinin kuzeybatısında ilçeye 2 km. mesafededir.
Milli Parklar Genel Müdürlüğünce orman içi dinlenme tesisi programına alınmış,çevre düzenlemesi, otantik yapıda kır gazinosu,dinlenme evleri,yağmur barınağı ocaklar ve vc gibi tesisler yapılmıştır.
Bölgede geyik üretme çiftliği bulunmaktadır.

Cehirlik

Yozgat-Boğazkale (Hattuşaş) yolu üzerindedir.
Yozgata 2 km. uzaklıktadır.
Gelin Kayası ve Yabani Laleleriyle ünlüdür.
İlkbaharda açmaya başlayan laleler yaz boyunca Cehriliğe ayrı bir güzellik katmaktadır.
Halk arasında Laleler Ülkesi olarak bilinen Hollandaya lale tohumlarının (soğanlarının) buradan götürüldüğü söylenmektedir.

Hisarbeyli (Yoğurt Yurdu) Yaylası

Akdağ ormanları içerisindedir.
Hasbek-Hisarbeyli-Akdağmadeni yolu içerisinden geçmektedir.
İki tepe arasından büyükçe bir dere akar.
Tepenin bir yanı çamlarla diğer yanı küçük bitki örtüleriyle kaplıdır.
Hasbek ve Hisarbeylilerin yaz aylarında çıktıkları yayla konumundadır.
Soğuk su kaynakları çok fazladır.
Hafta sonlarında Kayseri ve çevre halkının piknik alanıdır.
Yoğurduyla ünlüdür.

Sorgun Kaplıcası

Sorgun ilçesine 2 km. mesafede, Yozgat-Sivas karayolu üzerindedir.
İl Özel İdare Müdürlüğünce yaptırılan kaplıca ve motel faaliyettedir.
Diğer sıcak su alanlarının kapladığı sıcak alana göre daha geniş bir sıcak alana sahip olan Sorgun sıcak su alanı ilçenin yerleşim alanının doğu sınırlarından başlayıp Yeniçeltek açık kömür işletmesine kadar devam etmektedir.
Bu suyun sıcaklığı 50-61 0C arasında değişmektedir.
Fiziksel ve kimyasal analizler sonucunda sülfatlı, sodyumklorürlü, hipertermal-hipertonik sular sınıfına girdiği tespit edilen bu sıcak su radyoaktif maddeler, magnezyum, kalsiyum ve bor ihtiva etmektedir.
Halen kaplıca tedavisinde kullanılan bu suyun ağrılara, kronik iltihaplı hastalıklara, spazm benzeri hastalıklara, kırık çıkık sekellerine yararlı olduğu ve taşıdığı yüksek orandaki radonun etkisiyle radyoterapik etkisinin bulunduğu bilinmektedir.

Büyüknefes (Tavium)

Galatların bir kolu olan Trokmiler tarafından kurulup, başkent olarak kullanılan Büyüknefes Yozgat-Haydarbeyli yolu üzerindedir.
Aslan heykeli sütunlar, sert taşlar üzerine işlenen yüzük taşları, yontulmuş taş üzerinde kuş figürleri, yol kalıntıları, mezarlıklar, havuzlar, Gündoğdu yakınında bir yer altı şehrinin varlığına hükmettiren geniş meydan ve yollar bu köyün Hakkında zenginliğinin büyük işaretleridir.

Kerkenez Harabeleri (Keykavus Kalesi)

Hattuşaş dan sonra Hititlerin en büyük kentidir.
Sorgun ilçesi Şahmuratlı köyü sınırları içerisinde bulunan Kerkenez Harabeleri Şahmuratlı köyüne 5 km. mesafededir.
Harabeler çok geniş bir alanı kaplamaktadır.
Harabeleri çepeçevre saran sur kalıntıları yerinde durmaktadır.
Hafif eğimli arazi üzerinde tam orta yerde Sülüklü Göl (Büyük Göl) olarak anılan yerde yaklaşık çapı 20 m. olan su birikintileri bulunmaktadır.
Buna benzer Kızlar ve Atlar gölleri de bulunmaktadır.
Araziyi saran sur kalıntıları batıda yaklaşık 4m. lik bir boşluk bırakmaktadır ki burasının sur kapısı olabileceği tahmin edilmektedir.

Karslıoğlu Konağı

(Arkeoloji Müzesi) 1883 yılında inşa edilen konak, 1925 yılında Vali Konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
1936 yılından itibaren bina, konut olarak kullanılmıştır.
Dikdörtgene yakın kare planlı ve iki katlı olan binanın taban ve tavanı ahşap olup, kesme taş duvarlar, ahşap karkas taşıyıcı sistem arasına taş dolgu ile örülmüş, bağdadi sıvalıdır.
Kapı, yüklük ve tavanlarda yörenin en güzel oyma işçiliği vardır.
1979 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılan binanın restore edilerek Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmektedir.
Yörede yapılan kazılar sonucu çıkarılan eserlerin bir kısmı sergilenmektedir.
Şu an müze olarak kullanılmamaktadır.

Kemer Köprü

II. Abdülhamit döneminde, H.1310/M 1894 – 1895 yılında sarı kesme taştan iki gözlü olarak inşaa edilmiştir. 28,5 metre uzunluğunda ve 4,5 metre genişliğindeki köprüde kemer gözleri basık kemerlidir. Kemer gözlerinin birleştiği noktada iki cephede de kemer ayağında üst kısmı konik, yarım daire formlu birer adet köprü mahmuzu bulunmaktadır. Kemer açıklıkları yaklaşık 5 metre olan köprü üzerinde birbirine geçme, kesme taşlardan oluşan korkuluk duvarı mevcuttur. Bu taşların bir kısmının su yatağına düşmüş olduğu görülmüştür. Köprünün batı cephesinin orta kısmında mahmuzun üstüne gelen bölümde yer alan boşluktan köprünün kitabesinin bulunduğu ancak yerinde mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Köprü genel olarak sağlam durumdadır.

Akdağmadeni Kilisesi

İlimiz, Akdağmadeni İlçesi Yeşildere (Tahmaz) Mahallesinde bulunan kilisenin 1862 tarihinde yapıldığı kitabeden anlaşılmaktadır. Ön cephesi kesme taş, diğer cepheleri kesme mermer taşlardan yapılmış olan kilisenin, ön kısmında yuvarlak kemerli giriş boşluğu bulunmaktadır. Kemerler ortadan iki adet yuvarlak, yanlarda ise iki adet köşeli taşlarla birbirine bağlanmıştır. Giriş kapısı yuvarlak kemer süslemeli ve kapı üzerinde 11, çerçeve altında 2 adet Grekçe kitabe mevcuttur. Kilisenin iç kısmı dikdörtgen planlı olup, tabanı taş döşemelidir. Kilisenin içerisinde kiliseyi doğu, batı doğrultusunda üç eşit parçaya bölen sekiz adet yuvarlak sütun bulunmaktadır. Sütunlar birbirlerine yuvarlak kemer ve ağaç hatıllarla bağlanmıştır. Kilisenin iç kısmındaki sıva üzerinde yer yer haç ve geometrik süslemeler gözükmektedir.

Söz konusu kilise binası G.E.E.A.Y.K. 'nun (Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu) 08.04.1983 tarih ve 4227 sayılı kararı ile koruma altına alınmıştır.

Akdağmadeni PTT Binası

Dikdörtgen planlı, ön cepheden tek katlı ve cephe düzgün kesme mermerden yapılmış, üç adet üçgen alınlığı ve bunların ortasında birer yuvarlak penceresi olan binanın orta alınlığında bir yanlardakilerde ikişer kitabesi vardır. Bina arka sokakta iki katlı görülmektedir. Önde basık kemerli iki kapı ve 6 pencere bulunur

Nizamoğlu Konağı

Yapı 1871’den önce yapılmış olmalıdır. Bugün müze olarak kullanılan yapı kırma çatılı, iki katlı, meyilli bir zemine oturan, doğu yüzü sokağa bakan, etrafı ufak bir bahçeyle çevrili bir konuttur. Zemin kat “U” planlı sofa etrafında sıralanan depo ve servis odalarından oluşur. “U”nun yatay kolu kareye yakın dikdörtgen şeklindedir. Kuzeyde eksende bahçeye çıkış kapısı ile doğu ve batıda; güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen planlı düz tavanlı odalar yer alır.girişin tam karşısında ise yine aynı doğrultuda bir kiler bulunmaktadır. “U”nun dikey kolları üzerinde ise ikişer oda bulunmaktadır. Bu odaların arasında dikdörtgen koridorlar görülür. Bu koridorların batı kanattakine üst kata çıkış merdiveni yerleştirilmiştir. Merdivenin kuzeyindeki oda fırını olan mutfak şeklinde kullanılmaktadır. Üst kat alt katın tekrarı gibidir. Farklı yanı odalar daha büyük ve süslü, sofanın geniş ve eyvanlı olmasıdır. Bir sofa etrafına “U” şeklinde odalar sıralanmıştır. Sofanın güneyinde önü balkonlu bir eyvan bulunmaktadır. Odaların ön kısmını, sofa zemininden 1m. kadar yüksek bir galeri çevreler. Galerilerin ön kısmı birbirlerine bağdadi kemerlerle bağlanmış 10 ince ağaç sütun ve araları parmaklarla örülmüştür. Sofaya kuzey cephe ekseninde yer alan yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir. Eyvanın iki yanındaki güneydoğu ve güneybatı köşe odaları özenle süslenmiştir. Bunlar gerek ahşap işçiliğinin, gerekse geç devir duvar resimlerinin çok değişik birer örneğini sunar. Bu odaların tavanları oyma, çakma, kafes oyma ve aplike tekniği ile yapılmış süslemelerle kaplıdır. Göbek kompozisyonu ortasında baş aşağıya sarkan çeşitli kıvrım ve çiçeklerden oluşan ajurlu bir sarkıt süsleme vardır. Bu sarkıtın dışa doğru güneş ışını gibi, kıvrımlı dal ve çiçeklerden oluşan uzantılar çıkar. Motifler aplike tekniği ile yapılmıştır. Giriş kapısının yanında yüklükler bulunur. Tavanın iç bükey kuşağında figürlü manzaralar gözükür. Kuru fresko tekniği ile yapılan bu resimler çok renkli bir anlayışla ele alınmıştır. Konu zenginliği göze çarpar.

Basilica Therma

Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde yapılan arkeolojik kazılarda, Anadolu'nun ilk termal tedavi merkezi ortaya çıkarılmıştır. Basilica Therma olarak adlandırılan kalıntı, tarihin en özel yapılarından biridir.

Yapılan araştırmalarda Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğu anlaşılmıştır. Termal kaynaklar üzerine kurulmuş bu kalıntının termal merkezi olarak yapıldığı düşüncesini güçlendirmektedir. Yakın bir zamanda bu 3 bin yıllık kalıntı üzerinde çalışmalar yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor.

Yozgat Saat Kulesi

Gayri Menkul Eski Eserler Yüksek Kurulu başkanlığınca 1978 yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen Yozgat İli merkezinde Cumhuriyet alanında bulunan Saat Kulesi, çevrenin bilinen tek saat kulesidir. Tevfik Zade Ahmet Bey’in belediye başkanlığı zamanında Şakir Usta adındaki bir ustaya yaptırılmıştır.
Yozgat şehir merkezindeki bu heybetli ve asırlık kule zemin kat ve çanların bulunduğu kısımlarla birlikte yedi kattır. Sarı köfedeki kesme taşlarla inşa edilmiştir. Çanların bulunduğu kattan itibaren üstteki ilk kattaki her cepheye ayrı yerleştirilmiş 4 saat bulunmaktadır. Her saat başında çalan çanlar şehrin her tarafından duyulacak şekildedir. Saatlerin 4 ayar topuzunun 250 kg olduğu söylenmektedir. Kuledeki saatler kule ile aynı yaşta olup Yozgatlıları vakitte hiçbir zaman yanıltmamaktadır.