1 Gün: ( İSTANBUL - G.ANTEP Uçuşu ), HALFETİ TEKNE TURU - NEMRUT DAĞIİstanbul Havalimanı’ndan THY’in TK2220 sayılı 06:45’de hareket edecek olan Gaziantep uçağı ile yolculuğumuza başlamak için 05:30’da havalimanında buluşuyoruz. Yaklaşık 1 saat 35 dakika sürecek yolculuk sonrası 08:20’de Gaziantep’e varıyoruz. Gaziantep Havalimanında bizi karşılayacak olan rehberimiz ve aracımız ile buluştuktan sonra Fırat Nehri üzerindeki Birecik Barajı ile sular altında kalmış olan siyah güllerin memleketi Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz. Halfeti’ye varışımızla birlikte grubumuza ait olan teknemize binerek Rum Kale, Tarihi Mağara Evleri ve sular altındaki yapıları görebileceğiniz Savaşan Köyü’nü gezeceğimiz Halfeti turumuzu gerçekleştiriyoruz (Ektra). Halfeti’de nehir üzerindeki yüzer restaurantlarda alacağımız öğle yemeği sonrasında Adıyaman’a doğru yola çıkıyoruz. Yolumuzun üzerinde Atatürk Barajı Seyir Terası 'nda Atatürk Barajı’nı fotoğraflarken aynı zamanda baraj manzarası eşliğinde kahve ve çay molamızı veriyoruz. Atatürk Barajından sonra yolumuza devam ederek Adıyaman Kahta’ya varıyoruz. Kahta’da ilk ziyaret noktamız Karakuş Tümülüsü olacaktır. M.Ö. 1.yy.’da Kommagene Krallığına mensup kraliçelere ait bir Anıt Mezar olan Karakuş Tümülüsü ismini yöre halkı tarafından günümüze kadar ayakta kalan sütun üzerinde bulunan kartal heykelinden almıştır. Bölge Kommagene’liler için önemli Temenon yani kutsal alandır. Buradan sonra ziyaret edeceğimiz nokta ise Cendere Köprüsü olacak. M.S. 1.yy.’da yapılmış olan ve 1900 yıldır doğanın ve insanoğlunun tahribatına rağmen direnerek 1997 yılına kadar üzerinde araç trafiğinin işlediği Roma dönemine ait taş köprüyü ziyaret edeceğiz. Sonrasında ise Kahta yakınlarındaki Kocahisar Köyü’nde bulunan yine Kommagene’liler tarafından inşa edilmiş olan Yeni Kale’yi panoromik olarak görüyoruz. (restorasyonda olduğundan ) Sonrasında ise rotamızı Adıyaman’ın en önemli noktası olan Nemrut Tümülüsü'ne çeviriyoruz. Nemrut’ta 2150 metre yükseklikte Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile Helenistik Dönemin en görkemli kalıntıları görme imkanımız olacak. Anıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmıştır. Doğu terasında I.antiochos, Zeus, Apollon, Herakles, Kommagene, Kartal ve Arslan heykelleri görüp anlatımlarını dinleyerek Batı terasına doğru ilerliyoruz. Batı terasında ise Dünya’nın 8. harikası olarak nitelendirilen Nemrut’ta Gün Batımı’nı izleyerek Nemrut gezimizi tamamlıyoruz. Bizi bekleyen aracımızla Adıyaman merkeze geri dönüyor, konaklama ve akşam yemeği için otelimize geçiyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Uçakta - Sandviç Paketi olarak alınacaktır. ( Ücretsiz Havayolu İkramıdır. )
Öğle Yemeği: Halfeti Restoranlarında Serbest olarak Alınacaktır. ( Ücrete Dahil Değildir )
Akşam Yemeği: Otelimizde Set Menü olarak alınacaktır. ( Ücrete Dahildir )
Konaklama: Adıyaman Hotelleri
Tur Mesafesi: Gaziantep - Halfeti - Adıyaman - Kahta - Nemrut ( Yaklaşık 400 km)
Otele Varış Saati: Otelimize Girişimiz 19.00 - 19.30 saatleri arasında olacaktır.
2 Gün: GÖBEKLİTEPE, BALIKLI GÖL, AYN ZELİHA GÖLÜ, URFA ARKEOLOJİ MÜZESİ, HALEPLİBAHÇE MOZAİK MÜZESİ,Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Adıyaman’dan ayrılarak Şanlıurfa Göbeklitepe’ye doğru yola koyuluyoruz. Göbeklitepe’de insanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak, yerleşik tarih anlayışını ve bilgilerini değiştirip, dinler tarihini sorgulatacak, bir kısmımızın varlığından haberi dahi olmadığı bir arkeolojik çalışma 1995 yılından beri devam ediyor. Göbeklitepe'de gerçekleştirdiğimiz gezimizin ardından öğle yemeği için belirlemiş olduğumuz restauranta geçiyoruz. Yemek sonrasında ise Göbeklitepe’den çıkan eserlerin büyük bölümünün segilendiği Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret ediyoruz. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde rehberimizin anlatımları ve müzenin görsel şovları eşliğinde kronolijik sıra eşliğinde Asur, Babil, Hitit çağları, Neolitik Devre, Kalkolitik Devre, Eski Tunç çağına kadar uzanan pek çok eseri görme imkanımız olacak. Buradan ayrıldıktan sonra bir sonraki durağımız olan Dünyanın en modern ve en büyük mozaik müzesi olan Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Haleplibahçe Mozaik Müzesi, mitolojide ismi geçen kadın savaşçı Amazonların tasvir edildiği tek mozaği de ev sahipliği yapmaktadır. Mozaikler, Amazon kadınlarının av sahnelerini, bazı hayvanları ve kişileri tasvir etmektedir. Savaşçı Amazon Kraliçelerinin tasvir edildiği mozaikler, dünyanın ilk mozaikleri kabul edilmektedir ve en kıymetli mozaiği olarak tanımlanmaktadır. Haleplibahçe Mozaik müzesi gezimizin ardından Balıklı Göl, Aynzeliha Gölü ve Halil-ür Rahman Camisini geziyoruz. Gezilerimizin ardından Balıklı Göl çevresinde kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Serbest zamandan sonra otelimize geçiyoruz. Akşam Yemeği ve Urfa Sıra Gecesi ile keyifli bir gece geçiriyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Otelde Açık Büfe olarak alınacaktır. ( Ücrete Dahildir )
Öğle Yemeği: Urfa Restoranlarında Serbest olarak Alınacaktır. ( Ücrete Dahil Değildir )
Akşam Yemeği: Otelimizde Set Menü olarak alınacaktır. ( Ücrete Dahildir )
Urfa sıra gecesi : Otelimizde gerçekleşen yerel eğlencedir. ( Ücrete Dahil Değildir )
Konaklama: Urfa Hotelleri
Tur Mesafesi: Adıyaman - Ş.Urfa ( Yaklaşık 200 km)
Otele Varış Saati: Otelimize Girişimiz 19.00 - 19.30 saatleri arasında olacaktır.
3 Gün: KARAHANTEPE, SOĞMATAR, SUAYPŞEHRİ, HAN EL-BA'RUR, HARRAN, URFA ÇARŞILARI ( Ş.URFA-İSTANBUL Uçuşu )Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Urfa'nın daha az bilinen güzelliklerini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. İlk durağımız Göbekli Tepe ile çağdaş ve benzer özellikler taşıyan yeni bir arkeolojik kazı alanı olan Karahan Tepe oluyor. Bugüne kadar 250'ye yakın “T” şeklinde dikilitaşın gün ışığına çıkarıldığı Karahantepe, bölge halkı tarafından Keçilitepe olarak biliniyor. Halen kazıların devam ettiği büyük bir arkelojik alanı ziyaret ettikten sonra Soğmatar Antik Kenti 'ne ulaşıyoruz. Roma dönemine (M.S. 2. yüzyıl) tarihlenen bölge, Abgar Krallığı döneminde Harranlıların Tektek Dağları bölgesinde; ay ve gezegen tanrıları için tapındıkları bir kült merkezi olduğu bilimsel olarak tespit edilmiştir.Bu kutsal alanı ziyaret ettikten sonra Şuayb Antik Kenti'ne ulaşıyoruz. Şuayb Antik Kenti Geç Roma dönemine (M.S. 4-5. yüzyıl) tarihlenen bir yerleşim yeridir. Efes'i andıran mimarisinden dolayı Güneydoğu'nun efesi olarak tanımlanır. Şuayb Peygamberin buradaki bir mağarayı ev ve ibadethane olarak kullandığı rivayet edilir. buradaki gezintimizi tamamladıktan sonra Bağdat kervan yolu üzerinde Eyyübiler dönemine kadar tarihi uzanan Han El-Ba'rur e ulaşıyoruz. Han mescit, muhafız odası, ahırlar, hamam ve yazlık odalardan oluşmaktadır. Yapı, Anadolu Selçuklu kervansaraylarının tüm özelliklerini taşımaktadır. Giriş kapısı üzerindeki kitabeden anlaşıldığına göre; kervansaray, İsa oğlu el-Hac Hüsameddin Ali Bey tarafından 1128-1129 tarihlerinde yaptırılmıştır. Hanın ismi olan "Ba'rur" kelimesi. Arapça'da "Keçi gübresi" anlamındadır. Rivâyete göre, hanı yaptıran kişi, burayı kuru üzümle doldurmuş ve yoldan geçen veya kervansarayda konaklayan misafirlerine ikram edermiş. Geleceğe dönük olarak "Benden sonra gelenler burayı keçi gübresi ile dolduracaklardır." demiştir. Yapı, Moğol istilasından sonra harap hale gelmiş ve yerli halk tarafından uzun yıllar ahır olarak kullanılmıştır. Gerçektende keçi gübresi ile dolması düşündürücü ve bir o kadar da anlamlıdır. Ziyaretimizi tamamladıktan sonra Harran'a ulaşıyoruz. Tevrat"ta da "Haran" olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. İslâm tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber"in torunlarından Kaynan"a veya İbrahim Peygamber"in kardeşi "Aran"a (Haran) bağlarlar. Harran, Kuzey Mezopotamya"dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Assurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu"dan Mezopotamya"ya, Mezopotamya"dan Anadolu"ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür bikiminin oluşmasına neden olmuştur. Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya"daki Assur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yönüyle de ünlü idi. Bu nedenledir ki Harran"da Astronomi ilmi çok ilerlemiştir. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran Ekolü"dür. İlkçağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi"nde dünyaca ünlü birçok bilgin yetişmiştir. Abbâsi hükümdârı Harun Reşit zamanında "Harran Üniversitesi" dünyada büyük bir ün kazanmıştır. Öğlen yemeği molamızın ardından yapacağımız Harran gezimizde günümüze ulaşan Harran Kalesi surları, Türkiye’de İslamiyet döneminde kurulmuş en eski cami olma özelliğini taşıyan Harran Ulu Camisini, günümüzde müze ev olarak hizmet veren ve halen içlerinde yaşamın sürdüğü Konik Kubbeli Harran Evleri'ni ziyaret ediyoruz. Harran gezimizin ardından Şanlıurfa merkeze dönerek meşhur çarşılarını ziyaret ediyoruz. Sipahiler Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı, Kazaz Pazarı ve Gümrük Han’ı ziyaret ediyor ve burada herkesin kendine göre alışveriş yapabilmesi ve çarşıları dolaşabilmesi için bir serbest zaman tanıyoruz. Serbest zaman sonrasında akşam saatlerinde Şanlıurfa Havalimanına ulaşıyoruz. Saat 20:30 'da THY 2243 sefer sayılı uçuşu ile dönüş uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Saat 22:20 'de İstanbul Havalimanına inişimizin ardından yeni bir gezide buluşmak üzere sizlerden ayrılıyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Otelimizde açık büfe olarak alınacaktır. ( Ücrete Dahildir )
Öğle Yemeği: Harran Restoranlarında Serbest olarak Alınacaktır. ( Ücrete Dahil Değildir )
Akşam Yemeği: Uçakta Sandviç Paketi olarak alınacaktır. ( Ücretsiz - Havayolu İkramıdır )
Konaklama: Tur Programı sona ermiştir Bugün Herhangi bir konaklama bulunmaz.
Tur Mesafesi: Şanlıurfa Çevre Gezisi ( Yaklaşık 200 km)