Değerli misafirlerimiz, sabah Sabiha Gökçen Havalimanında en geç saat 05.00’da buluşuyoruz. Havaalanında nüfus cüzdanı ya da ehliyet ile uçağımıza c/ın işlemlerimi yapıyoruz. Güvenlik kontrolünden geçerek 06.40’da hareket edecek olan Pegasus HY İstanbul Sabiha Gökçen – Mardin uçağı ile Mardin’e hareket ediyoruz. Mardin’de bizi bekleyen aracımıza binerek şehir merkezine hareket ediyoruz. Yaklaşık yarım saat sürecek olan yolculuğumuzdan sonra açık hava müzesini andıran güzel şehrimiz Mardin’e varıyoruz. Mardin’de ilk durağımız bütün dünyadaki Süryani Halkının merkezi konumunda bulunan Dayrul Zafaran Manastırı olacak. Şemsiler zamanında güneş tapınağı olarak inşa edilen daha sonra yüzlerce yıl Süryanilerin Patriklik Merkezi Görevini Üstlenen Manastır hakkında edineceğimiz bilgiler bizi buraya hayran bırakacaktır. Buradan ayrıldıktan sonra ise, hala Süryanilerin metropolitlik görevini sürdüren Mor Behnam Kilisesi’ni (Kırklar Kilisesi) ziyaret edeceğiz. Alacağımız önemli tarihi bilgilerden sonra tarihi Mardin sokaklarından yaya olarak yolumuza devam edip Mardin Müzesini ziyaret ediyoruz. Mardin çarşılarından yolumuza devam edip Mardin’in en önemli tarihi yapılarından içerisinde Hz. Muhammedin sakalı şerifinin bulunduğu Ulu Camiyi geziyoruz. Sonrasında öğlen yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrasında Birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmış olan PTT binasını geziyoruz. Hemen karşımızda bulunan Şehidiye Cami’ni de ziyaret ettikten sonra üçyol mevkisinden kendimizi aşağı bırakıp Mardin’in sembollerinden olan Abbaralardan geçerek bizi bekleyen aracımızla buluşup, ilginç mimari yapısıyla öne çıkan Dara Antik Kentine yöneliyoruz. Mağara evleri, mezarları, kiliseleri ile sur sarnıçları ve yerin altında bulunan halk arasında zindan olarak tabir edilen tekno kentle büyüleneceğimiz yer bize Selçuk’taki Efes Antik Kentini anımsatacaktır. Burada vereceğimiz mola esnasında içeceğiniz naneli ayranla köy halkı ve çocukları ile kuracağımız güzel iletişimden sonra içimiz burukta olsa buradan ayrılıp, akşamı en iyi şekilde karşılayacağımız Kasımiye Medresesine gidiyoruz. Kasımiye Medresesi, birinci günümüzün son gezi durağı olacak. Tüm gezilerimizin ardından otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. 

Değerli misafirlerimiz, otelde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, rotamızı Mardin şehrinin diğer tarafına doğru çeviriyoruz. Dün Mezopotamya Ovası’na dümdüz araziye bırakmıştık kendimizi, bugün ise tersi yöne Mardin’in dağlık ve yeşillik olan tarafına çeviriyoruz. İlk durağımız Mardin’e benzerliğiyle ünlü olan Savur ilçesi olacak. Savur çarşısından yol alıp ilçenin en yüksek tepesinde bulunan Hacı Abdullah Bey Konağı’na çıkıyoruz. Burada bütün Savur’u keyif ile izlerken çaylarımızı ve kahvelerimi afiyetle yudumluyoruz. Savur evlerini ve altlarında bulunan mağaraları gezip, sokaklarında dolaşıyoruz. Vereceğimiz kısa bir molanın ardından tekrar yola koyuluyoruz. Yolumuz üstünde Hristiyanlığın ilk yerleşim köylerinden olan Kıllıt Köyü’ne varıyoruz. Köyün terkedilmiş görüntüsü bize hüzün verecektir. Köyün Muhtarı İlyas Amcadan Kıllıt Köyünün hikâyesini büyük bir merakla dinleyip köyde bulunan Ortodoks, Katolik (Harabe) ve Protestan (Harabe) (Müsaitlik durumuna göre) kiliselerini ziyaret ediyoruz. Kıllıt Köyü’nde yüreğimizi bıraktıktan sonra buradan ayrılıp, “Dak (ben) ve döğmelerde tarihin işlendiği mekân” Midyat’a doğru yöneliyoruz. Midyat’taki gezimize, Sıla ve Adını Kalbime Yazdım Dizilerinin de çekildiği ve daha birçok diziye ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evini gezerek başlıyoruz. Midyat evlerinin en seçkin örneği olan bu evin terasından, bütün Midyat’ı keyifle izleyip, fotoğraflıyoruz. Ardından kendimizi yaya olarak Midyat çarşılarına bırakıp, ülkemizde gümüş telkâri el sanatının merkezi konumunda bulunan çarşısına varıyoruz. Burada vereceğimiz serbest zamanda siz misafirlerimize alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sonrasında yakında Ilısu Barajı ile sular altında kalacak olan Hasankeyf’e varıyoruz. Hasankeyf gezimizde Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Türbesi, El Rızık Camisi, Sultan Süleyman Camisi, Tarihi Hasankeyf Köprüsü, Tarihi Hasankeyf Kalesi, Artuklu Döneminde var olan Eski Darphane ve Mağara Evleri göreceğimiz başlıca yerler olacak. (Hasankeyf’te yaşayan vatandaşlarımızın, başka bölgelere nakil işlemi devam ettiğinden, bazı gezi noktaları aşamalı olarak ziyarete kapatılmaktadır. Misafirlerimizin bu duruma karşı hazırlıklı olmasında fayda vardır.) Hasankeyf gezimizi tamamladıktan sonra ülkemizde petrol çıkarılan ender yerlerden olan Raman Dağlarının eteklerindeki petrol kuyularını da görüp Batman şehir merkezinden geçerek Diyarbakır’a hareket ediyoruz. 19.25’de kalkacak olan Pegasus Havayolları’na ait olan uçağımız ile İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanına hareket ediyoruz. Havaalanı çıkışında bizleri bekleyen servis aracımıza binerek, siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakıyor ve bir sonraki gezimizde buluşmak üzere, üzülerek sizlerle vedalaşıyoruz.