Kayseri

Kayseri


Kayseri, İç Anadolu Bölgesi'nde bir ildir. Dünya'nın en eski şehirlerinden biri olan Kayseri, klasik çağlarda Kapadokya adı verilen bölgededir. Kızılırmak'ın güneyinde bulunan bu bölge, Tuz Gölü'nden Fırat nehrine kadar uzanır. İpek Yolu buradan geçer.Kayseri kentinin adı Latince Caesarea; Arapça biçiminden Türkçeleştirilmiştir. Eski isimleri Mazaka ve Kaisareiadır.Kayser veya kaysar, Roma ve Doğu Roma imparatorlarına verilen Caesar unvanının İslam ülkelerinde kullanılan biçimidir. Osmanlı sultanları II. Mehmed'ten başlayarak resmi sıfatları arasında Kayser-i Rum unvanını da kullanmışlardır.

Tarih
Kayseri, Orta Anadolu’da 3917 m. yüksekliğindeki Erciyes Dağı eteklerinde kurulmuş, 6000 yıllık tarihi olan en eski yerleşme yerlerinden biridir. M.Ö. 4000′den yani, Kalkolitik Çağlarından başlayarak Asur, Hitit, Frig, Roma,Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’nde önemli bir kültür ticaret merkezi olmuştur.

Coğrafya
İç Anadolu’nun Kızılırmak bölümünde, kuzeyde Yozgat ve Sivas, batıda Niğde ve Nevşehir, güneyde Adana, güneydoğusunda Kahramanmaraş ve doğuda Malatya illeri arasında yer alır. Denizden yüksekliği 1050m.dir. İlde, İç Anadolu Bölgesi’nin tamamında olduğu gibi, bozkır iklimi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışın ise soğuk ve yağışlı geçer.İlçeleri Akkışla, Bünyan, Develi, Felahiye, Hacılar, İncesu, Kocasinan, Melikgazi, Özvatan, Pınarbaşı, Sarıoğlan, Sarız, Talas, Tomarza, Yahyalı, Yeşilhisar’dır.
Kocasinan: Büyükşehir statüsündeki ilin iki merkez ilçesinden birisidir, ilçe merkezinde; Hacı Kılıç Cami, Mimarsinan (Kurşunlu) Cami, Gıyasiye ve Şifahiye (Tıp Tarihi Müzesi) Medresesi., Sahabiye Medresesi, İlçe çevresinde ise; Kültepe-Kaniş-Karum ve Hıdırilyaz Köşkü gezilebilecek yerlerdir.
Melikgazi: Kayseri’de iki merkez ilçeden biriside Melikgazi ilçesidir. İlçe merkezinde; Kayseri Kalesi ve Surları, Ulu Cami (Cami Kebir), Gülük Cami, Hunat Hatun Külliyesi, Han Cami, Köşk ve Hatuniye Medreseleri, Döner Kümbet, Çifte Kümbet, Sırçalı Kümbet, Seyyid Burhaneddin Türbesi, Hunat, Kadı ve Seladdin Hamamları, Arkeoloji, Etnografya, Atatürk Evi ve Esnaf ve Sanatkarlar Müzeleri, ilçe çevresinde ise; Gesi ve çevresinde Anadolu sivil mimarisinin en güzel örneklerini teşkil eden Kayseri Evleri ve yöreye has Kuş Evleri, Mimar Sinan’ın doğum yeri olan Ağırnas kasabasında bulunan Mimar Sinan’ın doğduğu ev, yer altı şehri ve kiliseler gezilmeye ve görülmeye değer önemli yerlerdir.
Bünyan: İl merkezine 45 km. uzaklıkta bulunan ilçe el dokuma halıları ile ünlüdür. İlçeye bağlı Karadayı köyünde bulunan Karatay ve Kayseri-Sivas karayolu üzerindeki Sultanhanı önemli eserlerdir.
Develi: İl merkezine Erciyes Dağ yolundan 45 km. uzaklıkta bulunan ilçe merkezinde; Sivas Hatun (Ulu) Cami, Dev Ali Türbesi, Seyyid Şerif Türbesi, Hızır İlyas Türbesi ve ilçeye bağlı Gümüşören köyü yakınlarında bulunan Hitit dönemine ait Fraktin Kabartması ile İmamkulu kaya kabartması gezilebilecek yerlerdir.
Talaş: İl merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan ilçe özellikle 19. Yüzyılda Türk, Rum ve Ermenilerin birlikte yaşadığı önemli bir merkezdir.
Yeşilhisar: Kayseri’ye 69 km. uzaklıkta ve ilçemize bağlı Erdemli köyünde bulunan, Erdemli Vadi’sinde göz kamaştırıcı bir tabiat içerisinde manastır, kilise ve kaya mekanlar bulunmaktadır. İlçe sınırları içerisinde bulunan ve Kapadokya’nın bağlantısı olan Soğanlı vadisi ilçenin önemli turizm merkezleridir.

Gezilecek Yerler
Kültepe Ören Yeri:
 Kayseri-Sivas karayolunun 20. km.sinden, yolun 2 km. kuzeyinde yer alan yüksekliği 22 m. çapı 500 m.yi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren Karum adı verilen aşağı şehirden ibarettir. Dünyaca tanınan bu açık hava müzesi ilk olarak 1881′de dikkati çekmiştir. Yapılan kazılarda Kültepe’de, Asur, Genç Hitit, Roma-Pers ve Tabal Dönemlerine ait eserler ve bulgular ele geçirilmiştir. Bu eserlerin en önemlileri Asur dilinde yazılmış çivi yazılı tabletlerdir. Bunlar Anadolu’nun en eski yazılı belgeleridir.
Şehir Surları ve Kalesi: Cumhuriyet Meydanında bulunan Kayseri Surları ve Kalesi 3. yy. ortasında inşa edilmiş, 6.yy. ortasında da daraltılmış ve tamir edilmiştir. Kayseri şehrinin tarihi kalesi iki kısımdan ibarettir; dış sur ve burçlardan meydana gelen dış kale ve iç kale. 

İnanç Turizmi
Şehir merkezinde bulunan Ulu Cami, Güllük, Han, Hacıkılıç, Kurşunlu ve Kale camileri kentin önemli camileridir. Merkezdeki Avgunlu, Çifte, Sırçalı, Şah Kutlu Hatun, Ali Cafer, Köşk kümbetleri ile Melik Mehmet Gazi ve Seyyit Burhanettin türbeleri önemli olanlarıdır. Sahabiye Medresesi, Hunat Medresesi, Seraceddin Medresesi, Köşk Medresesi, Hatuniye Medresesi Kayseri’nin önemli medreseleridir.
Kayseri-Adana yolu istikametinde, Kayseri’ye 70 km. uzaklıktaki Erdemli vadisi içerisinde manastır, kiliseler ve kaya mekanları görülmeye değerdir.50′ye yakın kaya kilisesi ve mağaranın bulunduğu Soğanlı Vadisi önemli bir turistik merkezdir.

Han ve Kervansaraylar
Sultanhanı Kervansarayı: Kayseri-Sivas karayolunun 50.km.sinde bulunmaktadır. Selçuklu Sultanı 1. Alaattin Keykubat zamanında (1232-1236) yapılmıştır. Kervansaray kapı süslemesi ve iç mimarisi ile ön plana çıkmıştır.
Karatay Kervansarayı: Bünyan İlçesi, Karadayı köyünde bulunan Kervansarayı 1255 yılında Selçuklu vezirlerinden Celalettin Karatay yaptırmıştır.Türbe ve sütunlarındaki kabartmalar Selçuklu taş işlemeciliğinin güzel örneklerindendir
Kara Mustafa Paşa Kervansarayı: İncesu ilçesinde bulunan ve camisi, medresesi otuz dükkanlık alışveriş yeri ile bir külliye olan bu eseri, 1660 yılında Osmanlı vezirlerinden Merzifonlu Kara Mustafa Paşa yaptırmıştır.
Vezir Han: Şehir içi Kapalı Çarşının yanında bulunan bu iki katlı han, Damat İbrahim Paşa tarafından 1727 yılında yaptırılmıştır. İlginç mimarisi ile dikkati çeken hanın ortasında bir çeşme vardır.
Bedesten: Kapalı çarşının içinde bulunan bedestenin, üç büyük kubbe ve kubbeciklerden meydana gelen tavan örtüsü mevcuttur. 1497 yılında yaptırılmıştır.
Kapalı Çarşı: Türkiye’nin dört büyük kapalı çarşısından biri olan ve dört giriş kapısı bulunan Kayseri Kapalı Çarşısı, 1859 yılında halk tarafından yaptırılmıştır.

Kapuzbaşı Takım Şelaleri: Yahyalı İlçesine 76 km. uzaklıkta olan ve boyları 30-50 m. arasında değişen yedi ayrı dizi halinde akan Yahyalı Şelaleleri Zamantı nehrine karışmakta ve bu nehirlerle birlikte Seyhan’a ulaşmaktadır.Debisi ve yüksekliği ile dünyanın belli başlı şelalelerinden olan Yahyalı Şelaleleri, görüntüsü ile insanları büyüleyen bir tabiat harikasıdır.

Ne Yenir?
Pastırma ve Sucuk, Kayseri’nin meşhur mantısı (yağ, tepsi, vs) mutlaka tadılmalıdır. 

Ne Alınır?
Bünyan ve Yahyalı halısı ile ünlü olan Kayseri’de pastırma ve sucuk alınması gereken yiyecek malzemeleridir.

Yapmadan Dönme...
Erciyes Dağında kayak, trekking yapmadan,
Erdemli ve Soğanlı Vadisindeki kaya kiliselerini görmeden,
Kapuzbaşı Şelalelerinde piknik yapmadan,
Kayseri Kalesi ve Tıp Tarihi Müzesini gezmeden,
Pastırma ve Sucuk tatmadan,
Yöresel El Dokuma ve Bünyan ya da Yahyalı halıları almadan,

Dönmeyin...

Köşk Medrese

Kayseri'nin gezi alanları arasındaki Köşk Medrese, yıl içerisinde birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Köşk Medrese, Eratna Beyliği'ni kuran Aleaddin Eratna tarafından yaptırılmıştır. Aleaddin Eratna bu yapıyı eşi Suli Paşa Hatun'a ithaf etmiştir. Medresenin içerisinde kümbet bulunur. Kümbetin içerisinde Aleaddin Eratna ve ailesi yatmaktadır. Köşk Medrese, ilk yapıldığı dönemde tekke olarak inşa edilmiştir. Günümüzde ise Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı bir aşevidir.

Sırçalı Kümbet

Kültepe Örenyeri'yle, Erdemli Harabeleri'yle, Sahabiye Medresesi'yle ve diğer tarihi mekanlarıyla her yıl turistler tarafından ziyaret edilen Kayseri, sunduğu gezi alanlarıyla uzun bir yolculuğa sizleri davet ediyor.

Eğer yakın bir zamana Kayseri'ye gitmeyi planlıyorsanız Sırçalı Kümbet'in tarihi dokularına şahit olmanızı öneririz. Ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi bulunmayan Sırçalı Kümbet, ismini külahında bulunan firuze çinilerden almıştır. Kümbet, il merkezinde bulunmaktadır. Talas yolu üzerinde olup ulaşımı oldukça kolaydır. Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmasa da 14. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Sırçalı Kümbet çok uzun yıllar harap bir durumda kalmış olsa da 1940 yılında restore edilerek günümüzdeki halini almıştır.

Erdemli Harabeleri

Kayseri'nin tarihi alanlarından biri olan Erdemli Harabeleri, Yeşilhisar ilçesine bağlı olan Erdemli Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Buradaki doğal güzelliğe eşlik eden manastır, kilise ve kaya mekanlar sizleri uzun ve bir o kadar keyifli bir yolculuğa çıkaracak.

Bölge Kayseri il merkezine 69 kilometre uzaklıktadır. Harabelerde, Erciyes Üniversitesi tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda bölgenin Bizans döneminde önemli bir yerleşim merkezi olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Erdemli Harabeleri bir vadinin içerisinde yer alır ve burada 11 kilise bulunmaktadır. Kilise Camisi, H. Nikolaos Kilisesi ve Şapeli, Mikhael Kilisesi, Kırk Martir Kilisesi, Tek Nefli Kilise, Saray Manastırı Kilisesi, Ayı Kilisesi, Oniki Havari Kilisesi, H. Eustathios Kilisesi, bu kilise topluluğunu oluşturur. Kayseri'de bulunan ve açık hava müzesi niteliği taşıyan Erdemli Harabeleri tarih kokan atmosferiyle sizleri bekliyor.

Kent ve Mimarsinan Müzesi

Kadir Has'ın katkılarıyla kurulan Kent ve Mimarsinan Müzesi, 2003 yılında hizmete girmiştir. Açıldığı bu yandan ücretsiz olan Kent ve Mimarsinan Müzesi, haftanın her günü ziyaretçilere kapılarını açık bırakıyor.

Dijital müze ve bilgi merkezi konumunda olan bina 6 katlıdır. Giriş kat Kent Müzesi, birinci kat Mimarsinan Müzesi olarak hazırlanmıştır. Diğer katlarda ise; yönetim katı, cafe ve restoran bulunmaktadır. Kent ve Mimarsinan Müzesi, hem bir gezi alanı hem de bir dinlenme alanıdır. Kent Müzesi'ni gezerken takacağınız kulaklıkla önüne geçtiğiniz her monitör hakkında dilediğiniz dilden bilgi alabiliyorsunuz. Mimar Sinan Müzesi'nde ise; koca Sinan'ın eserlerinin maketleri sergilenmektedir. Burada Mimar Sinan ile ilgili sunumlar da dinleyebilirsiniz.

 Melikgazi Kalesi
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde bulunan Melikgazi Kalesi, aynı ismi taşıdığı köyün sınırları içerisindedir. Kale, Zamantı Kalesi olarak da adlandırılmaktadır. Kale, esasında Zamantı ve Elbistan yollarının kontrolünü sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.

Melikgazi Türbesi'ni yakınındaki tepelik alanda bulunan Melikgazi Kalesi Danişmentli, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde aktif olarak kullanılmıştır. Kale, bulunduğu köye hakim bir tepededir ve güzel bir manzaraya sahiptir. Kale kalıntılarının incelenmesinin ardında; yapımında kesme kırmızı ve beyaz taş kullanıldığı anlaşılmıştır. Selçuklu döneminde yenilenen kaleye yeni eklemeler yapılmıştır.

 Şahruh Köprüsü
Dulkadiroğulları döneminden kalan önemli bir tarihi eser olan Şahruh Köprüsü, Kayseri'de bulunmaktadır. Kızılırmak üzerine kurulmuştur ve uzunluğu 144,5 metredir.

Hangi dönemde yapıldığı hakkında bilgi olsa da tam olarak tarihi ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Fakat Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey'in oğlu Şahruh Bey'in yaptırdığına dair düşünceler vardır. Sarıoğlan ilçesi, Karaözü Köyü'nün girişinde bulunan köprü, günümüze kadar sağlam gelmeyi başarmıştır.

Köprüyle ilgili bir rivayette vardır. Uzun yıllar insanların Kızılırmak'ın üzerinden geçmek için kullandığı köprü, bir gün düğün alayı yapıldığı sırada çökmüş. O sırada üzerinde 300 atlı ve 500 insan varmış. Kızılırmak'a düşen onca insanın kimisi sulara kapılıp yok olmuş, kimisi kurtulmayı başarmış. Kayseri geziniz sırasında Şahruh Köprüsü'ne de yer verebilirsiniz.

  Erciyes Daği
Erciyes Dağı, 3.917 m. yüksekliği, bulutları delen zirvesi, tepesinden eksik olmayan karı ve insana ilahî duygular veren azametiyle, Kayseri’nin sembolüdür.
Kayseri’de gezilecek yerler listemizde bulunan ve Kayseri’nin sembolü haline gelen Erciyes, artık kayak turizmi ile de ön plana çıkmış durumda. Biraz daha mütevazi ve ekonomik bir kayak tatili istiyorsanız Erciyes’e gelebilirsiniz. Ya da kış aylarında bir Kayseri ziyaretiniz olacaksa günübirlik bile gidip gelmeniz mümkün.

 Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi
13. yüzyılda karvan yollarının kesiştiği önemli bir merkez olarak öne çıkan Kayseri, bu yüzyıldan sonra "Mukarr-ı Ulema" (Alimler Şehri) olarak anılmaya başlar. Önemli bir bilim ve sanat merkezi olan Kayseri'de Selçuklu döneminde 15 kadar medresenin olduğu belirtilmektedir. Bu medreseler arasında Tıp Medresesi ve Şifahane olarak yapılan Çifte Medrese (bugünkü adıyla Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi) Anadolu'daki ilk tıp merkezi olarak bilinmektedir.
Yıllarca atıl durumda kalsa da değeri geç de olsa anlaşılabilmiş önemli miraslarımızdan birisi. Türk tarihinin ilk akıl hastanesi olarak bilinen şifahanenin tarihi 1200’lü yıllara kadar uzanıyor. İsmini Kılıç Aslan’ın kızı olan Gevher Nesibe Hatun’dan alır; zira bizzat Gevher Nesibe Hatun’un vasiyetidir. İçinde hüzünlü bir aşk hikayesi, zamanının ötesinde imkanlar ve çok naif mimari detaylar barındırır.

 Hunat Hatun Camii ve Külliyesi
Ana kapı batıdadır. Bu kapının girişte sol tarafında, caminin kuzey ucunda, Mahperi Hatun'un türbesi bulunmaktadır.
Selçuklu döneminde ''Huvand” ünvanı Selçuklu Saray ailesine özel bir ünvan olarak verilmektedir. Mahperi Hatun da bu ünvanı kullandığı için Cami Huvane'dan türkçeleşerek ''Hunat Camii'' olarak adlandırılmıştır, Tarihi değeri çok yüksek mihrabi ve minberi vardır. Kırksekiz büyük ayaklarla beslenen kemerler üzerine oturtulan tavan tonoz şeklindedir. Ortadaki kubbesi daha sonra yapılmıştır. Minaresi ise 2. Abdulhamid döneminde inşa edilmiştir. Caminin arka bölümü Selçuklular döneminde yazlık olarak kullanılmaktaydı. Daha sonra tamamı kapatılarak bugünkü hale getirilmiştir.

 Güpgüpoğlu Konağı
     İlimiz, Melikgazi İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Tennuri Sokak, 16 pafta 193 ada,93 parselde yer alan bina, 1976 yılında Kültür Bakanlığınca kamulaştırılmış ve Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Daha sonra yapılan restorasyon çalışmalarından sonra konağın batı tarafı 18 Mayıs 1995 günü teşhir ve tanzimi yapılarak Müze-Ev olarak ziyarete açılmıştır.3 yıl sonra Bakanlık emirleri gereğince, daha önce Hunat Medresesinde bulunan Etnografya Müzesi 18 Mayıs 1998 tarihinde konağın doğu kısmı ikinci katına taşınarak hizmet vermeye başlamıştır.
            Konak, Selamlık ve Haremlik olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Bugün girişte sağ tarafta bulunan Haremlik Bölümü Müze-Ev olarak, sol tarafta bulunan Selamlık Bölümü de Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır.