Siirt

Siirt


Siirt, dört mevsimin en güzel şekliyle yaşandığı iklimi, her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği bereketli toprakları, el emeği göz nurunun ürünü olan battaniye ve kilimleri, şifa kaynağı Pervari Balı, iri taneli fıstığı, kendine has lezzeti olan Zivzik Narı, doğal güzellikleri, tarihi eserleri, bağrında barındırdığı evliyaları ile görülmeye değer bir yerdir.Kaplıcalar, türbeler, tarihi cami, kale ve köprüler Siirt’in tarihi ve turistik değerleri arasında oldukça önemli bir yere sahiptir.

Tarih
Cumhuriyet döneminde il olan Siirt, 1924'te Beytüşşebap'ın; 1926'da Beşiri ve Sason'un katılmasıyla genişledi. Ancak Beytüşşebap, 1936'da yeniden il yapılan Hakkari'ye bağlandı. 1938'de Garzan (Şimdiki ismi Yanarsu) ilçesinin merkezi Mısrıç'a (Bugün Kurtalan) taşındı ve aynı ilçeye bağlı Baykan bucağı ilçe oldu. Aynı yıl Sason'a bağlı bucak olan Hazo, Kozluk adıyla ilçe yapıldı. 1943'te Garzan ilçesinin ve merkezinin adı Kurtalan olarak değiştirildi. 1957'de Beşiri'nin bucağı olan İluh, Batman adıyla ilçe yapıldı. 1962'de Pervari ilçesinin Müküs (Şimdiki ismi Bahçesaray) bucağı, Van'ın Gevaş ilçesine bağlandı. 1990 yılında Siirt'in Batman, Beşiri, Kozluk ve Sason ilçeleri yeni kurulan Batman iline bağlandı. Aynı yıl Siirt'in Şırnak ilçesiyle, Eruh'tan ayrılarak ilçe yapılan Güçlükonak beldesi yeni kurulan Şırnak iline bağlandı ve Merkez ilçeye bağlı Tillo bucağı Aydınlar adıyla ilçe yapıldı.

Coğrafya
Bölge, Güneydoğu Anadolu düzlüklerinden sonra birden yükselmekte, doğu ve kuzey kesimleri bol yağış almaktadır. Bu nedenle, kuzeyden Muş Güneyi Dağları, doğudan Siirt Doğusu Dağlarıyla çevrili olan il alanı, Dicle Irmağı’nın önemli su toplama alanlarından birini oluşturmaktadır. İl topraklarının tümü Dicle Havzası’na girmektedir. Havza, Fırat, Kızılırmak ve Sakarya Havzaları’ndan sonra ülkenin dördüncü büyük su toplama alanıdır. Siirt yaz, kış bol yağış alan zengin çayırlarla kaplı yaylalar ile çevrilidir.

Yaylalar
Pervari İlçesindeki Çemikari, Cema ve Herekol yaylaları ile Şirvan İlçesinde Baçova yaylası yöre halkı tarafından ilgi görmektedir. Yaz, kış bol yağışlı olan bu yüksek platolar, zengin çayırlarla kaplıdır.

Ne Yenir?
Siirt’e özgü yemekler arasında, Büryan (Perive) et yemeği ve fes şeklinde tencerelerde pişirilen perde pilav vardır.

Ne Alınır?
Bıttım sabunu, Siirt battaniyesi, Jirkan kilimi, meyan kökü ve fıstık Siirt’e has ürünlerdendir.

Yapmadan Dönme...
Veysel Karani Hazretleri ile İbrahim Hakkı Hazretleri Türbeleri görmeden,
Ulu Cami gezmeden,
Siirt Büryanı yemeden,
Perde Pilavı tatmadan,
Tiftik dokuma battaniyesi almadan,
Bıtım sabunu almadan,
Dönmeyin...

Siirt Botan Çayı

Nordüz platosunda bulunan ve komşu illere de taşan Botan Çayının kaynağı dağlardan gelmektedir. Dicle nehrinin de bir kolu durumundaki Botan Çayı, Çatak Çayı ile Büyükdere ile Çukurça köyünde birleşmekte ve bu noktadan sonra Botan suyu ismini almakta. Suyun artmasıyla burada bir vadi oluşmuştur ve bu vadinin en derin yeri ile yanı başındaki dağların en zirvesi arasında mesafe 1 kilometredir. Botan suyu yolu üzerinde birkaç çay ile daha birleşir ve Çat Tepesinde Dicle Nehrine karışır.

Şeyh Muhammed El Hazin Türbesi

Şeyh-ul Hazin, yer yer Siirt Merkez Ulu Camiinde vaaz ve nasihatlerde bulunmuş, bir seferinde ihlas süresinin tefsiri üzerinde 40 gün vaazı nasihat ettiği söylenmektedir. 1891 yılında vefat etmiştir. Kendi köyü olan Dere yamaç (Fer saf) köyünde defnedilmiştir. Türbenin son zamanlarda restorasyonu ve çevre düzenlemesi yapılmıştır..

Sultan Memduh Türbesi

Sultan Memduh Türbesi

Asıl adı Sultan Mahmut olan Sultan Memduh Hz. Hicri 1174, Miladi 1761 yılında Aydınlar (Tillo) ilçesinde dünyaya gelmiştir. Sultan Memduh?un 47.000 beyitlik bir divanı bulunmaktadır. Hicri 1263 Miladi 1847 yılında vefat etmiştir. Aydınlar ilçesinde kendi adına yaptırılan türbede metfundur. Türbe metal malzemelerden yapılmış olup, kapı ve kabirleri çevreleyen şebeklerinde yaptırana ait kitabeler bulunmaktadır

siirt Ulu Cami

Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen caminin Selçuklu Sultanlarından Muguziddin Mahmut tarafından 1129 (523 H) yılında onarılmıştır. 1260 (658 H) yılında da Cizre hakimi Selçuk Atabeylerinden El Mücahit İshak tarafından camiye ilaveler yaptırılmıştır.

Cami minaresinin kaidesine yerleştirilmiş olup, halen cami içinde bulunan bir taşın üzerinde ?? Haza tarih-i Tecdidi binaii Camii Velminareti ibaresi altında ise Duacis-surun Limen Saa?? yazısı okunmaktadır.

Camiye ait sanat şaheseri mimber ise 1933 yılında Ankara Etnografya müzesine nakledilmiştir.

Sağlarca Kaplıcası

Siirt'e 15 km. uzaklığında, Eruh yolu üzerindedir. Bu kaplıca suyunun deri ve kadın hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Garzan Kalesi ( Garzan)

Siirt iline 42 km uzaklıkta, Garzan (Yanarsu) ilçesinde bulunan kalenin yapım tarihi bilinmemektedir. Bu kalenin de ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.
Günümüze moloz taş duvarlarından pek az bir kalıntı gelebilmiştir. Kalenin bulunduğu yerde de yeterli bir araştırma yapılmamıştır.

İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ

Siirt Aydınlar (Tillo) İsmail Fakirullah Ve İbrahim Hakkı Hazretleri Türbesi Ve Işık Hadisesi

İsmail Fakirullah Hazretleri Hicri 1067 yılında dünyaya gelmiştir. Genç yaşta babasını kaybetmiş, kendisi Müderrislik ve İmamlık yapmıştır. 40 Yaşında kemale ermiştir. İsmail Fakirullah Hazretleri bir yandan insanlara irşat ta bulunurken diğer yandan da beşeri ilimlerde de çok önemli bilim adamları yetiştirmiştir. Bunlardan biri de Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleridir. Hadis ve Fıkıhta, tasavvuf ve edebiyatta, psikoloji ve sosyolojide, tıp ve astronomide ve pek çok bilim dalında büyük bir kudret ve yetenek göstermiştir.

 İbrahim Hakkı Hazretleri hocası vefat edince onun için bir türbe yaptırmıştır ve ayakucuna defnedilmeyi de vasiyet etmiştir. Türbe bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki küçük oda ve bir hol ile sekiz köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden oluşmaktadır. Türbeyi esas farklı kılan ışık düzeneğidir. İbrahim Hakkı Hazretleri ahirete intihal eden hocasının aziz hatırasına ithafen 18.yy da Tillo’nun 3km doğusundaki tepenin üstüne, bugünkü ismiyle Ka’latül Üstat ta harçsız olarak bir taş duvar inşa etmiş ve ortasına da 40x50cm açık bir pencere bırakmıştır. Böylece Türbenin kulesi ile tepedeki duvar arasında ışık irtibatını sağlamış olur.

Bu düzenek sayesinde gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde, tepeden doğan güneşin ilk ışıkları Türbenin kulesine, oradan da kırılarak Türbenin penceresinden girerek İsmail Fakirullah Hazretlerinin sandukasının başucunu yaklaşık 5 dakika aydınlatır. Bu hadiseyle ilgili İbrahim Hakkı Hazretleri “yeni yılda doğan ilk güneş hocamın başucunu aydınlatmazsa ben o güneşi neyleyim” sözünü söyleyerek hocasına olan saygısını göstermiştir. Yılda iki kez güneşin ilk ışıklarını hacasına armağan eden İbrahim Hakkı Hazretleri gelecek nesillere de hoca-talebe, ilim maneviyat ilişkisinin güzel bir örneğini göstermiştir.

1960 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında ışık düzeneği zarar görmüş ve işlerliğini kaybetmiştir. 2011 yılında Siirt Vali’liğinin yapmış olduğu çalışmalar neticesinde ışık hadisesi tekrar işlevsel hale getirilmiştir.   

Şirvan Kalesi

Mardin Nusaybin ilçesi, Günyurdu Köyü'nün kuzeydoğusunda, Turgutlu ile Değirmencik köyleri arasında bulunan bu kale V.yüzyılda Sasaniler tarafından Bizanslılara karşı korunmak amacı ile yapılmıştır. Kale kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır.

Günümüzde harap bir durumda olduğundan ve kalede yeterince bir araştırma yapılmadığından planı ve yapı şekli hakkında bilgiler yetersizdir.

Çemikari Yaylası - Pervari

Pervari İlçesindeki Çemikari yaylası yöre halkı tarafından ilgi görmektedir. Yaz, kış bol yağışlı olan bu yüksek platolar, zengin çayırlarla kaplıdır.

Yaz, Kış bol yağışlı olan bu yüksek platolar, zengin çayırlarla kaplıdır. Yöre halkı ve göçerler yaz mevsimini bu yaylalarda geçirmektedirler. Spor klüpleri tarafından da yaylalarda hazırlık kampları düzenlemektedirler.

Hz. Veysel Karani Türbesi

Veysel Karani Türbesi (Baykan) Baykan'ın Ziyaret Beldesinde, Diyarbakır-Bitlis karayolu üzerinde olan Veysel Karani Türbesi, Siirt'e 40 km mesafededir. Yörenin "cas" denilen harcıyla 1901 yılında yapılıp, kubbeyle örtülmüş olan türbe, 1967'de yıktırılmıştır. Yerine yeni bir türbe yaptırılmıştır.

Her yıl 16-17 Mayıs günleri Veysel Karani'yi anma günü olarak kutlanmaktadır. Bahar aylarında, özellikle Mayıs ayında yurdun dört bir yanından gelen ziyaretçilerin akınına uğramaktadır.